top of page

ORUÇ  ÇEŞİTLERİ

FARZ ORUÇLAR

*RAMAZAN ORUCU

*RAMAZAN ORUCUNUN KAZASI VE KEFFARETİ

VACİP ORUÇLAR

*ADAK ORUCU

*NAFİLE ORUCUNUN KAZASI

NAFİLE ORUÇLAR

MEKRUH ORUÇLAR

*MUHARREM-AŞURE

*ZİLHİCCE-AREFE

*ŞEVVAL'DE 6 GÜN

*RECEP-ŞABAN

*HER AY 3 GÜN

TAHRİMEN MEKRUH

*RAMAZAN BAYRAMININ 1.GÜNÜ

*KURBAN BAYRAMININ 4 GÜNÜ

TENZİHEN MEKRUH

*VİSAL ORUCU

*BÜTÜN SENE

*ŞEK GÜNÜ

*HACI-TEVRİYE,AREFE

*SADECE AŞURE

FARZ ORUÇ

 

   Farz olan oruç denince, Ramazan orucu kastedilir ve zaten tayin edilmiş, önceden belirlenmiş (muayyen) olan oruç da budur. Mazeretli veya mazeret siz olarak tutulamadığı zaman, başka bir zaman kazâ edilmesi de aynı şekilde farzdır.

 

Ramazan orucunun bozulması sebebiyle tutulması gereken kefâret orucu yanında ayrıca, zıhâr, yanlışlıkla ve kaza ile adam öldürme, hacda ihramlı iken vaktinden önce tıraş olma (halk) ve yemin için tutulacak olan kefâret oruçları da farz oruç kapsamında değerlendirilmiştir. Kefâret orucu, yapılan bir hatanın cezası veya telâfisi anlamını taşıdığından kişi için baştan belirlenmiş bir yükümlülük olmayıp, buna sebebiyet vermesi halinde gündeme gelebilen ârızî bir yükümlülük niteliğindedir. Bu bakımdan Ramazan orucu “muayyen farz“, diğerleri ise “gayr-i muayyen farz” olarak nitelendirilir. Ramazan orucu sadece belirli bir vakitte, yani Ramazan ayında tutulabilirken, diğerleri oruç tutmanın mubah olduğu her zaman tutulabilir.

 

Ramazan orucunun kazası da istenilen mubah günlerde tutabilir. Fakat İmam Şâfiî’nin kazâya kalan orucun aynı yıl içerisinde kazâ edilmesi gerektiğine ilişkin görüşü de dikkate alınarak, herhangi bir sebeple kazâya kalan orucu mümkün olan en kısa zamanda tutmaya çalışmak uygun olur.

   VACİP ORUÇ

 

   Nezir (adak), kişinin dinen yükümlü olmadığı bir ibadeti yapmayı kendisi için bir yükümlülük haline getirmesidir. Kişi, oruç tutmayı adamışsa, bu adak orucunu tutması vâciptir.

 

  Adak adanırken, orucun tutulacağı gün belirlenmişse, meselâ falan ayın falan günü gibi, bu muayyen bir vâcip olur ve orucun belirlenen günde tutulması gerekir. Nezredilen itikâf orucu da belirli günde tutulacağı için muayyen vâcip sayılır. Orucun tutulacağı gün belirlenmemişse gayr-i muayyen vâcip olur ve dilediği mubah bir günde tutabilir.

 

  Başlanmış nâfile bir orucun bozulması durumunda bunun kazâ edilmesi Hanefîler’e göre vâciptir. Mâlikîler ise kazânın farz olduğunu söylemişlerdir. Şâfiî’ye ve Mâlik’ten başka bir rivayete göre ise, nâfile orucun kazâsı gerekmez.

   NAFİLE ORUÇ

 

   Farz ve vâcip olan oruçların dışında tutulan oruçlar nâfile oruç olarak isimlendirilir. Nâfile, gereksiz anlamına değil, farz ve vâcip olanın dışında, kısaca gerekenin dışında  yapılan  anlamına  gelir.  Daha  fazla  sevap  kazanmak  maksadıyla yapıldığı için tabir câizse nâfile ibadet, bir bakıma fazla mesai yapmaktır. Nâfile oruçların sünnet, müstehap, mendup veya tatavvu olarak adlandırıldıkları da olur.

 

  Nâfile oruç, mubah olan tüm günlerde tutulabilir. Ancak bazı günlerde oruç tutmak daha faziletli görülerek bugünlerde oruç tutmak sünnet veya mendup kabul edilmiştir. Peygamberimizin sıklıkla oruç tuttuğu veya oruç tutulmasını tavsiye ettiği günler, kısaca oruç tutmanın mendup kabul edildiği belli başlı günler; Şevva orucu, Aşure orucu, her ay üç gün oruç, Pazartesi-Perşembe orucu, Zilhicce orucu, haram aylarda oruç, Şâban orucu ve Dâvûd orucudur.

    MEKRUH ORUÇ

 

   Aşağıda sayılan günlerde oruç tutmak mekruhtur:

1. Sadece Nevruz ve Mihrican günlerinde oruç tutmak mekruh­tur. Ama bu günlere bir gün önce veya sonrasını da ekleyerek oruç tutulacak olursa, bu günlerde oruç tutmak mekruh olmaz. Veya kişinin âdet olarak tutagelmekte olduğu oruç günleri bu günlere rastlarsa oruç tutması mekruh olmaz. Üç mezheb imamı bu görüştedir. Şâfiîlerse hiç­bir şarta gerek olmaksızın bu iki günde de oruç tutmanın mekruh ol­mayacağını söylemişlerdir.

2. Yalnızca Cuma günü oruç tutmak mekruhtur. Yalnızca Cu­martesi günleri oruç tutmak da aynı şekilde mekruhtur. Mâlikîler ne Cuma ve ne de diğer günlerin ne öncesinde, ne sonrasında değil de sadece kendilerinde oruç tutmanın mekruh olmayacağını söylemişler­dir.

3. Ramazandan sadece bir veya iki gün önce oruç tutmak Hanefîlerle Hanbelîlere göre mekruhtur. Mâlikîler, Ramazandan bir veya iki gün önce oruç tutmanın mekruh olmayacağını söylemişlerdir. Şâfiî­lerse bu günlerde oruç tutmanın haram olacağı görüşündedirler.

4. Şaban ayının ikinci yarısına önceden tutulagelmekte olan oruçla girilmediği takdirde, bu ikinci yarısında da oruç tutmak mekruhtur. Ama kişinin âdet olarak tutmakta olduğu veya adadığı oruçlar bu günlere rastlarsa, oruç tutmak mekruh olmaz.

5. Yevm-i şekte oruç tutmak mekruhtur. Nitekim bu günde tutu­lan oruçlarla ilgili açıklama daha önce yapılmıştır. Diğer bazı mekruh oruçlar daha vardır ki, bunlar aşağıda her mezhebe göre detaylı olarak anlatılmıştır.

Hanefiler dediler ki: Mekruh oruçlar iki kısma ayrılırlar:

1. Tahrimen mekruh oruçlar: Bunlar, Ramazan bayramının birinci gününde ve Kurban bayramının her dört gününde tutulan oruçlardır. Bu günlerde tutulan oruçlar, günah olmakla birlikte oruç olarak gerçekleşir­ler. Bir kişi bu günlerde oruç tutmaya başlayıp da sonra orucu bozarsa kaza etmesi gerekmez.

2. Tenzîhen mekruh oruçlar: Muharrem ayının dokuzuncu veya onbirinci günüyle birleştirmeksizin sadece onuncu gününde tutulan aşure orucu tenzîhen mekruhtur. Kişinin âdetine tesadüf etmediği takdirde sadece Nevruz ve Mihrican günlerinde oruç tutmak da tenzîhen mekruhtur. Aralıksız olarak her gün oruç tutmak, bedeni zayıf düşüreceğinden dola­yı, tenzîhen mekruhtur. Visal orucu da bu hükme tâbidir. Visal orucunda imsak hâli gece gündüz devam eder. Savm-ı samt, yani oruçluyken hiç konuşmamak da tenzîhen mekruhtur. Kadının kocasından izin almaksızın nafile oruç tutması da bu kabildendir. Ancak kocası hasta veya oruçlu, ya da hac veya umre için ihrama girmiş olursa, kadın izinsiz olarak nafile oruç tutabilir. Oruç kendisine zahmet verdiği takdirde seferî kimselerin oruç tutması da tenzîhen mekruhtur.

Malikiler dediler ki: Kurban bayramının dördüncü gününde oruç tutmak mekruhtur. Yalnız Hacc-ı Kıran veya Hacc-ı Temettü yapmakta olanlarla hac veya umrede herhangi bir eksiklik yapanlardan Kurban (Hedy) kesmesi gereken kimselerin bu günde oruç tutmaları mekruh olmaz. Bir kişi bu günde nafile oruç tutarsa geçerli olur. Bu günde oruç tutan kişi kasıtlı olarak bu orucunu açar da, bu açısıyla yasaktan kurtulmayı kasdetmezse bir gün kaza etmesi vâcib olur. Yine bu günde oruç tutmayı adayan kişi, zâtı itibariyle bir ibâdet olduğu gerekçesiyle bu günde oruç tutmakla yükümlü olur.

Bütün zaman boyunca oruç tutmak da, bedeni zayıflatacağı ve oruç­tan daha faziletli işlerin yapılmasına engel olacağı gerekçesiyle mekruh olur.

Bayramın benzeri olduğu gerekçesiyle Peygamber (s.a.s.) Efendimi­zin doğum yıldönümü gününde oruç tutmak mekruhtur.

Zimmetinde kaza gibi vâcib oruçlar bulunan kişinin nafile oruç tut­ması mekruhtur.

Ev sahibinden izin almayan misafirin de nafile oruç tutması mekruh­tur. Kadının, kocasından izin almaksızın nafile oruç tutmasına gelince bu, daha önce de anlatıldığı gibi haramdır. Visal orucu da haramdır. Visal orucu, iftar etmeksizin geceyle gündüzü birbirine eklemektir. Seferî kimselerin oruç tutmaları, kendilerine çok zor gelmediği takdirde, tutma­malarına nisbetle daha faziletlidir. Aksi takdirdeyse tutmamaları, tutma­larına nisbetle daha faziletli olur.

Şâfiîler dediler ki: Şiddetli bir meşakkatten korkmaları hâlinde, hastanın, seferinin, gebe kadının, emzikli kadının, şeyh-i fâninin oruç tut­maları mekruh olur. Gıdasızlık nedeniyle ölmekten veya bir organlarının telef olmasından korkan kimselerin oruç tutmaları haram olur. Adak ve benzeri bir sebep olmadıkça sadece Cuma, Cumartesi veya Pazar günün­de oruç tutmak mekruh olur. Ama bir sebepe dayanarak bu günlerde oruç tutmak mekruh olmaz. Veya bu günler, kişinin âdet edinerek oruç tuttuğu günlere rastlar, ya da önceden tutagelmekte olduğu orucun uzan­tısı bu günlere rastlarsa, o zaman bu günlerde oruç tutmak mekruh ol­maz. Bütün zaman boyunca oruç tutmak da mekruhtur. Zimmetinde farz bir orucun kazası bulunan kişinin bir gün nafile oruç tutması mekruhtur. Çünkü farzın edası, nafileden daha önemlidir.

Hanbeliler dediler ki: Visal orucu mekruhtur. Bu, iki gün tutu­lan orucun iftarsız olarak birbirine bitiştirilmesidir. Arada hiç olmazsa bir hurma yemekle bu kerahet giderilmiş olur. Sadece Receb ayını oruçlu geçirmek de mekruhtur.

  • White Facebook Icon
bottom of page